25 Eylül 2012 Salı

2012 Model Satış Rakamları (Ocak-Temmuz)

Model bazında satış analizimize hoşgeldiniz :) Bazı sürprizlerin olduğu satış rakamlarında aslında olağan şüpheliler genelde yukarıda, ama bazı sürprizler de var.
Çok satanlardan başlayalım:

C segmenti (meali: kompakt araçlar)
Linea sadece bu segmentin değil, aslında tüm pazarın en çok satan aracı. (not: aslında Liena B segmenti bir araba sayılır, sonuçta Punto'nun çekip uzatılmışı... Ama nedense sektör onu C segmentinde takip ediyor). Segment ve pazar 2.si Fluence bu ay, 3.lüge düşmüş, çünkü Astra cazip kampanyalarla onu geçmiş. Bu ayın bir kazananı da Toyota Auris olmuş. Leasing sektörünün favori modeli Jetta bu ay kampanyalı modellerin gerisinde kalmış. Yeni Honda Civic iyi satmamaya devam ediyor. 

B segmenti (meali: ufak segment)
Bu segment Ağustos ayında çok sıkı bir rekabete sahne olmuş ve kazanan sürpriz bir biçimde VW Polo. Sene toplamında 3. olan Polo, 1616 adetle Symbol ve Fiesta'yı geçmeyi başarmış. Türk tüketicisi şu ya da bu şekilde arabadan anlıyor, hakikaten de Fiesta ve Polo bu segmentin en başarılı arabalarından. Hyundai i20 4. sıradayken, aslında kan kardeşi (platform ikizi) Kia Rio'nun ilk 10'da yer almaması beni şaşırtıyor, çünkü bence Rio sınıfının en yakışıklı arabası.

21 Eylül 2012 Cuma

2012 Marka Satış Rakamları (Ocak-Ağustos)

2012'nin geride kalanı için toplam pazar verilerini paylaşmıştım. Sıra marka bazında sıralamada.

Otomobil özelinde bakarsak ilk 3:
1. Renault
2. VW
3. Ford 
şeklinde gerçekleşmiş. Renault tabi yerli ürettiği Fluence ve Symbol modelleriyle sağlam bir yere sahip. Ama benim ilgimi daha çok VW çekti. Hakikaten de özellikle İstanbul'da sanki her taraf Passat ve Jetta dolu. Golf de az sayılmaz. Küçük hacimli TSI ve TDI motorların vergi avantajıyla, pazara nazaran yüksek kar marjlarını ustalıkla gizliyorlar.

Lüks segmentte ise sıralama BMW, Audi ve Mercedes diye gidiyor. Yeni 1 ve 3 sınıfları ile BMW'nin bir süre daha bu liderliği sürdüreceğini sanıyorum. Bu sıralamayı karıştırabilecek etken ise Mercedes'in yeni çıkartacağı A serisi olacaktır. Çünkü yeni Audi A3 bence eskisine gereğinden fazla benziyor ve o sınıfın tüketicileri yeniliğe açık gözüküyor.

Eski bir Alfisti olarak Alfa Romeo'nun 8 ayda 619 adet satış yapması beni mutlu etti. Sadece 2 modeli olduğu ve bunların arasında sedan olmadığı düşünülürse başarılı sayılabilecek bir rakam.

Aşağıdaki tablodan diğer markalara ve hafif ticari araçların eklenmesiyle nelerin değiştiğine daha ayrıntılı bakabilirsiniz (O zaman sıralama Ford-Fiat-VW-Renault olarak değişiyor).

Bir sonraki yazımda, segment bazında model sıralamasına bakacağız :)





20 Eylül 2012 Perşembe

2012 Otomobil Satış Rakamları (Ocak-Ağustos)

Türkiye Otomotiv pazarında, 2012 yılı Ocak-Ağustos dönemi otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı %15,1 azalarak 461.084 adet olarak gerçekleşti. Geçen sene aynı dönemde 543.322 adet satış gerçekleşmiş. 2011 gibi efsane bir yıldan sonra bile bence hala beklentilerin üzerinde gerçekleşiyor satışlar.

2012 yılı  Ağustos ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı ise 58.148 adet oldu. Bu rakam geçen seneye göre sadece %0,4 oranında azalmış, yani ay bazında bir toparlama söz konusu.

Otomobil satışları 2012 yılı 8 aylık dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,3 azalarak 330.257 adete geriledi. Geçen sene aynı dönemde 372.139 adet satışa ulaşılmıştı. 2012 yılı Ağustos ayında ise otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %6,1 artarak 41.236 adet olmuş. Bunda kampanyaların etkisi olduğunu düşünüyorum.

Motor hacmi bazında bakarsak, 2012 yılı ilk 8 ayında: 
  • 1600cc altındaki otomobil satışlarında %8,2 azalış
  • 1600-2000cc aralığında motor hacmine sahip otomobil satışlarında %31,8 azalış, 
  • 2000cc üstü otomobillerde de %57,6 azalış görüldü.
Yani medyanın dayattığının aksine lüks tüketimde bir azalma var. Bu düşüşü kısmen, ufak hacimli olmalarına rağmen ama yüksek beygir ve tork değerlerine sahip olan TSI, Multiair gibi teknolojilere de bağlıyorum. Örneğin lüks bir araba sayılabilecek Passat CC'yi 1.4 TSI motorla alabiliyorsunuz. 

2012 yılı ilk 8 ayı sonunda dizel otomobil satışlarının payı %59, otomatik şanzımanlı araçların payı ise %35,4 oldu. Kasa tiplerine göre ise en çok  tercih edilen gövde tipi yine Sedan otomobiller (%44,6 pay) oldu. 

Tüm bu verileri basitçe birleştirirsek, yeni araba almayı planlıyorsanız ve önceliğiniz 2.elde değer kaybetmemesi ise, 1.6 dizel-manuel kombinasyona sahip bir sedan mantıklı gözüküyor.

Heyecanlı kısımlardan biri de pazarda markaların durumu... Onu da bir sonraki postumda paylaşacağım :)

3 Eylül 2012 Pazartesi

Bir Formula1 Klasiği - SPA

Bir Formula1 Klasiği - SPA:




Belçika'da ormanlar içinde saklı bir efsane var: Spa-Francorchamps. Bu pist, iyiyi çok iyiden, cesuru çok cesurdan ayıran F1'i F1 yapan değerlerin başında geliyor. Virajları, isimleriyle hatırlanan nadir pistlerden biri (Eau Rouge veya Bus Stop adlarını bilmeyene F1 tutkunu denemez)... İstanbulpark pistinin örnek verdiğim iki viraja nazaran belki daha efsane olmaya aday 8. virajının, sadece bir numara olarak kalması bile bizim pistin pazarlamasındaki eksikliklerin işareti gibiydi...
Efsanevi Eau Rouge her zaman efsaneydi...
SPA, bundan birkaç sene önce takvimden çıktığında o kadar üzülmüştüm ki, yerine geçen Valencia GP'sini küskünlükten izlememiştim. Neyseki Bernie, bu pistin F1 tutkunları arasındaki yerini anlamış olacak ki, hatasından çabuk döndü. Çünkü Spa, seyir keyfi açısından her zaman bizi doyuran bir pist oldu. İşin güzel tarafı, seyirciler için oldugu kadar pilotlar için de keyifli bir yer olması.

Spa 2012 - Yarış Öncesi
Ağustos tatilinden dönmek için en ideal pist, Spa olabilir. Hem Ağustos sıcağında yağmurlu olabilecek (meali:heyecanı 2 ile çarp) nadir yerlerden biri, hem de takımların birbirlerine kıyasla olan sıralaması anlamak için gerçek bir mihenk taşı.
Cuma günü bardaktan boşanırcasına yağan yağmur pistin ortasında dereler oluşmasına neden olmuş ve takımlar yeteri kadar antreman yapamamışlardı. Cumartesi sıralamanın kazananı, F1 algoritmasını düşünecek olursak rakiplerine dev bir fark atan Jenson Button'du. Attığı fark olan 0.8sn, bazı yarışlarda 15 pilotun içinde kaldığı bir aralık olabiliyor. Bütün sezon, sanki takım arkadaşı Hamilton'dan farklı bir araba kullanıyor gibi yavaş kalan Button önce Almanya'da şimdi de Spa'da geri dönüşünün sinyallerini veriyordu. Tabi bunda, takımın yeni arka kanadını kendisinin denemesinin payı olduğunu sonradan Hamilton'un yorumlarından anlıyorduk. 
Teknik bir pist... bilgisayar oyunlarında oynaması bile zor

Cumartesi verilerini en efektif biçimde kullanan takım ise Sauber gibi gözüküyordu. Sıralamalarda 2. olan Kobayashi, sadece kendisinin en iyi sıralama derecesini değil, aynı zamanda Japon pilotların F1 rekorunu kırmış oluyordu. Raikkonnen, Alonso, Hamilton, hepsi ilk 10da ama kötü yerlerde başlayacaklardı, ama şampiyonluk adayları arasında en kötü sıralama kuşkusuz 11. başlayacak olan Vettel'inkiydi. Button bu yarışı kazanamazsa bunun kendi hatası olacağı aşikardı...