Kış Lastiği vs 4*4

Bugünkü yazım her zaman kafamı kurcalayan bir sorunun cevabıyla ilgili:
Acaba karda, normal lastikli bir 4*4 mü daha iyidir, yoksa kış lastikli bir 4*2 mi? İnternette tam da bu sorumu cevaplayan bir videoya denk geldim ve sizlerle paylaşmak istedim.
Autocar iki Skoda Yeti'yi almış, bunlardan biri 4*4 digeri ise 4*2 yani sadece önden çekişli. Bunun dışında her özellikleri aynı olan araçlardan 4*4 olanda normal lastikler varken, 4*2 olanda kış lastikleri var. Ve bu araçları karda karşılaştırıyorlar.

Videoda 3 ana başlık altında test yapılıyor:

İnceleme: Alfa Romeo Giulietta 1.4 Multiair Distinctive

Top Gear ismini hiç duydunuz mu? Top Gear bazı kaynaklara göre dünyanın en çok izlenen TV showu. BBC'nin bu efsane otomotiv showu aslında ilk sezonlarında bu tanıma uyuyordu, ancak yıllar geçtikçe arabalar etrafında dönen uçuk kaçık incelemeler ve karşılaştırmalarla doldu. Programı sunan 3 sunucunun her birinin şahsına münhasır tipler olmasının da yardımıyla ben hala zevkle izliyorum. Takma ismimi ilk Top Gear'da duymuştum çünkü İngilizler arabaya meraklı kişilere, arabayla kafayı bozmuş manasında "petrolhead" diyorlar. Aslında birebir Türkçe'ye çevirirsek Benzinkafa diye çevirebiliriz ancak ben Petrolkafa'nın kulağa daha hoş geldiğini düşünüyorum...

Neyse... Başlıkta yazan konumuza yavaştan geri döneyim. Top Gear'da sıklıkla duyabileceğiniz bir söz vardır: "Kimse bir Alfa Romeo sahibi olmadan gerçek bir "petrolkafa" olmuş sayılmaz". Ve bu konuda o kadar ısrarlılardır ki, konu GS kadrosuna yeni katılmış forvetin gerçek GS'li olması için FB'ye gol atmasına benzer bir takıntı halini almıştır. Ben ise bu ismi rahatlıkla taşıyorum çünkü 4 sene boyunca bir 147 kullandım. O arabaya her binişimde hiç sıkılmadım; içinde olmaya da, kullanmaya da bayıldım. Yani Alfa'nın benim için yeri ayrı.

Bu aranın sebebi...

Arkadaşlar,

Bir süredir haklı olarak neden hiç yeni yazı yayınlamadığım soruluyor. Doğrudur, yaklaşık 3 aydır yeni bir giriş yapamadım. Sebebi ise aslında güzel bir mazeret: gelecek hafta evleniyorum! E balayını da hesaba katarsanız, yazılarımla geri dönmem sanırım Ekim ayını bulacak. Ama Ekim ayında yeniliklerle gelmeyi planladığımı da buradan müjdeleyeyim ;)

Bu arada kısa girişlerimi takip etmek isterseniz aşağıdaki linklerden facebook ve twitter'ımı takip edebilirsiniz:
Petrolkafa Facebook
Petrolkafa Twitter

Evet bizzat damat ayakkabımdır kendisi

İnceleme-Karşılaştırma: BMW 320i ed - 320d

Bugün ilginç bir karşılaştırma ile karşınızdayım. BMW 320d ile 320i ed (efficient dynamics) modellerini ardarda sürme fırsatı buldum. Bu aile içi mücadeleyle ilgili sizlere yardımcı olacağına inandığım düşüncelerimi paylaşacağım.

BMW, 320d ile çok güzel bir niche yakaladı, yıllardır orada hakimiyetini sürdürüyor. Hem şirket arabası, hem özel kullanım için tercih edilen bir model. Kalantor abiler, "biraz" gazlamayı seven paralı üniversite gençliği ("çok" gazlayanlar 2. el mini cooper S alıyor bu ara), çocuğunu okuldan arabayla alan ortayaşlı anne gibi geniş bir zümrenin ilgisini çekiyor. Gücü her jenerasyonla artıyor, ama tüketimi düşüyor. Bu nedenle cazibesini korumayı başardı. 

2013 Model Satış Rakamları (Ocak-Mart)

Kurumsal hayata alışkın olanlar bilir: İlk çeyrek sonuçları her zaman önemlidir. Ben de bunun önemini bildiğimden model model ilk çeyrek satış rakamları analizi yapmak istedim. Geçen sene ortalarında yazdığım yazıyla karşılaştırmalı gitmek sizin için de keyifli olabilir. Değişen çok şey olmasa da bazı sürprizler mevcut. En çok satan segmentlerden geriye doğru gidelim:

C Sınıfı(meali: kompakt araçlar)
Sıra	Marka/Model	Mart 2013 satış	2013 yıllık satış
1	Fiat Linea	3.220	6.061
2	VW Golf	1.762	3.092
3	Opel Astra HB	1.704	3.110
4	Opel Astra Sedan	1.330	2.456
5	Ford Focus Sedan	1.209	2.638
6	VW Jetta	1.204	4.295
7	Toyota Auris	1.071	2.280
8	Renault Fluence	1.066	4.073
9	Honda Civic	1.014	2.072
10	Hyundai i30	943	1.635

Linea hala sadece bu segmentin değil, aslında tüm pazarın en çok satan modeli. (not: aslında Liena B segmenti bir araba sayılır,sonuçta Punto'nun çekip uzatılmışı... Ama nedense sektör onu C segmentinde takip ediyor). Ama aslında bu sınıfın bence gizli bir lideri var: VW Golf+Jetta. Sonuçta Jetta Golf'un sedanı. Bununla beraber Opel Astra'ın aslında listede sedan ve hatchback ile 3. ve 4. sırayı kapattığını hatırlatayım. Sıralama sadece Mart satışlarına göre olduğundan Fluence aylık bir düşüşe maruz kalmış, oysaki toplamda 3. sırada.

Gran Turismo 6 Duyuruldu!

Playstation 3 almamın en önemli sebeplerinden biri Gran Turismo'dur. Zaten aldığım PS3 de GT5 paketi idi. Bir araba oyunundan ziyade kendi deyimleriyle bir "yarış simülatörü" olan bu oyunu oynamak gerçekten ayrı bir zevk. Bir de çok sevgili nişanlım bana doğumgünü hediyesi olarak Logitech Driving Force GT direksiyon da alınca, oyun apayrı bir zevk haline dönüşüyor. Eğer evinizde PS varsa, ve bu blogu okuyacak kadar araba meraklısıysanız muhakkak GT5 oynamanız lazım! Ama bu haberin sebebi GT5 değil, GT6!!




Efsanevi tasarımcı Kazunori Yamauchi Gran Turismo 6'nın Kasım ayında PlayStation 3 için piyasaya çıkacağını duyurdu. Tabi buradaki sürpriz oyunun PS3 için çıkacak olması. PS4 için çıkıp çıkmayacağı konusunda ise muğlak açıklamalar yapmayı tercih etmişler. Tabi milyonlarca PS3 kullanıcısından biraz daha para sağmak akıllıca olacaktır. Ondan sonra çıkarırlar PS4 için...

BMW 330ci - Baharı kutlamak için güzel bir mazeret

Serin sayılabilecek bir Nisan'dan sonra en sonunda Mayıs'la beraber bahar geldi. Zaten Mayıs bence İstanbul'a en yakışan ay. Mayıs demek Boğaz boyunca açan çiçekler, boğucu olmayan hava ve serin akşamlar demek... Yani arabayla keyif yapmak için birebir bir zaman!

Karşınızda BMW 330ci

Bahar aylarında PETROLKAFA olarak aklıma hep iki şey düşüyor: motorsikletler ve cabriolar. Maddi olarak ulaşmak çok daha kolay olsa da, motorsikletin İstanbul trafiğinde büyük bir risk olduğunu düşünüyorum. Şöyle Fransa'da veya İtalya'da yaşasam hiç düşünmeden alırdım. Şu durumda, ikinci alternatife kalıyoruz: cabriolar. Ama onlar da pek ucuz olmuyor. Yine de 2. elde cazip fırsatlar bulmak her zaman mümkün. İşte yakın bir arkadaşım benzeri bir fırsatı değerlendirmiş ve 2003 model bir BMW 330ci almış. Bu aracı güzel bir Mayıs gününde test etme fırsatı buldum. 

Mercedes'ten Yaratıcı Dijital Kampanya: "Farkında Mısınız?"

Son 2 seferdir denk geldi valla... Yoksa bütün yazılarımı Mercedes'le ilgili yapmak gibi bir niyetim yok. Ama hem mesleğim icabı, hem de bir otomotiv bloggerı olarak bu çalışmaya denk gelince bu konuda bir yazı yazmak istedim. Konumuz, Mercedes-Benz markalı araçların metrobüsten tutun, okul servisine kadar hayatımızdaki yerini yaratıcı bir şekilde gösteren eğlenceli bir kampanya.
 

http://www.farkindamisiniz.com

Çocukken ortaokulda beni kütüphaneye gitmeyi teşvik eden nadir şeylerden biriydi "Where's Waldo?" serisi kitapları (aslında seri İngiliz olup, adı "Where's Wally?" imiş, Amerikalılar adını Waldo yapmışlar). Kırmızı-beyaz çizgili kazağı ve kırmızı beresiyle Waldo'yu kocamaaan ve yaşayan bir resim içinde bulmaya çalışırdık. Tam buldum derken, o sandığım kırmızılı-beyazlı tipler aslında başkaları olurdu. Resmin her köşesi espri ve aksiyon doluydu. İşte, son günlerin yaratıcı işlerle ilgi çeken dijital ajansı Karbonat bu fikri alıp Mercedes'e ve İstanbul'a uygulamış. Belli ki, orada da birileri Waldo'lu kitaplardan nasibini almış ;) 

İnceleme: Mercedes C180 Komp BlueEFFICIENCY

Son kasa Mercedes C180 sınıfında ciddi satış rakamları yakaladı ve özellikle ülkemizde çok başarılı gidiyor. Bu yazımda bunun sebeplerini ve C180 Kompressor BlueEFFICIENCY'nin ayrıntılı incelemesini bulacaksınız.

Biraz tarihçe
Mercedes için C-Serisi hep biraz problemli bir sınıf olmuştur. İlk C-Serisi 1993'te piyasaya çıktığında pek de pozitif karşılanmadığını hatırlıyorum. O zamanlarda araba kullanmayan 14 yaşında bir delikanlı olarak, kim niye bu sınıfta pahalı bir Mercedes alsın diye düşünürdüm. Zaten testlerde de BMW 3-serisinin, hatta Mondeo'nun gerisinde kaldığını hatırlıyorum. 

KITT gerçek mi oluyor: Audi'den pilotlu park

Çocukluğumun efsane dizisiydi Kara Şimşek. Michael Knight ve siyah Pontiac'ının maceralarını hoplaya zıplaya izlerdim resmen. Hep KITT gibi bir arabam olsun isterdim o zamanlar. Benimle konuşsun, istediğim zaman çağırayım gelsin, zor durumlardan beni kurtarsın vs. 

Görünen o ki, o günler çok uzakta değil. Audi'nin "Piloted Parking" uygulaması gerçekten şaşırtıyor. Sürücü, arabasından indikten sonra iPhone üzerinden "git, kendini parket" diye arabayı salıyor. Araba kendine kendine otoparka giriyor, ve bir yer bulup uslu uslu parkediyor. Sürücü, işi bitip çıktığında ise yine aynı uygulamayla bu sefer arabasını çağırıyor ve araba da paşa paşa geliyor (Videoda yok ama otopark parasını da bir chip vasıtasıyla ödetirsek hiç sorun olmazmış gibi gözüküyor). Tabi bunu, Audi'ler daha da sıkıcı bir hal aldı diye değerlendirenler olabilir ;)

Türkiye'nin ve Sürücülerin Karla Sınavı

Türkiye'nin Karla Sınavı bu sene bayağı çetin geçiyor. İstanbul 2 hafta arayla beyazlara büründü. 1 damla düşünce karışan yollar, beyazlara bürününce iş hepten içinden çıkılmaz bir hal aldı. 

İstanbul Beşiktaş'ta karlı bir sabah...
Tabi araba kullanırken telefonla foto çekmemek daha doğru ama okuyucular için herşey yapılıyor :)

Ben 15 yıllık şoförüm ve farklı ortamlarda araba kullanmaya da bayılıyorum. Kartalkaya'ya arabayla da çıktım, İstanbul'dan yola çıkıp neredeyse hiç durmadan Kaş'ın dolambaçlı yollarında da araba kullandım, ya da İstanbul Park'ta kendi arabamla hızlı tur denemesi yaptım. Ama kış lastiğim olmadan karlı yola çıkmamaya özen gösteriyorum. Ve acemilerin karlı yollara bu kadar fütursuzca çıkmalarına şaşırıyorum.  Haberlerde izlediğimiz çarpışan arabalar benzeri kazalar sadece kameraların yakalayabildikleri... Bir de bizim görmediklerimiz düşünülürse, yollara çıkanların hem para, hem sağlıklarını tehlikeye attıklarını söylemek zor değil.
Karlı havada illa trafiğe çıkacaksanız birkaç öneri:

• Ön şart: Kesinlikle kış lastiği ve/ya zincir olmadan yola çıkmayın. Kış lastiği daha yumuşaktır ve düşük ısılarda (7 derece altı) daha iyi performans verir. Karı adeta vakumlayarak çok daha iyi tutuş sağlar.