15 Kasım 2013 Cuma

İnceleme: Alfa Romeo Giulietta 1.4 Multiair Distinctive

Top Gear ismini hiç duydunuz mu? Top Gear bazı kaynaklara göre dünyanın en çok izlenen TV showu. BBC'nin bu efsane otomotiv showu aslında ilk sezonlarında bu tanıma uyuyordu, ancak yıllar geçtikçe arabalar etrafında dönen uçuk kaçık incelemeler ve karşılaştırmalarla doldu. Programı sunan 3 sunucunun her birinin şahsına münhasır tipler olmasının da yardımıyla ben hala zevkle izliyorum. Takma ismimi ilk Top Gear'da duymuştum çünkü İngilizler arabaya meraklı kişilere, arabayla kafayı bozmuş manasında "petrolhead" diyorlar. Aslında birebir Türkçe'ye çevirirsek Benzinkafa diye çevirebiliriz ancak ben Petrolkafa'nın kulağa daha hoş geldiğini düşünüyorum...
Neyse... Başlıkta yazan konumuza yavaştan geri döneyim. Top Gear'da sıklıkla duyabileceğiniz bir söz vardır: "Kimse bir Alfa Romeo sahibi olmadan gerçek bir "petrolkafa" olmuş sayılmaz". Ve bu konuda o kadar ısrarlılardır ki, konu GS kadrosuna yeni katılmış forvetin gerçek GS'li olması için FB'ye gol atmasına benzer bir takıntı halini almıştır. Ben ise bu ismi rahatlıkla taşıyorum çünkü 4 sene boyunca bir 147 kullandım. O arabaya her binişimde hiç sıkılmadım; içinde olmaya da, kullanmaya da bayıldım. Yani Alfa'nın benim için yeri ayrı.
Aslında Alfa'nın trafikte bile yeri ayrıdır. Sonrasında -kağıt üstünde daha pahalı markalar olan- Volvo, Mercedes ve BMW de kullandım ama hiç birinde diğer sürücülerden Alfa'da aldığım kadar yol almamışımdır. Herkes gizli gizli bir hayranlık ve saygı duyar sanki Alfa'lara... Ne mutlu ki, 147'nin halefi olan Giulietta'yı kullanma ve test etme fırsatı da buldum. Biraz gecikmeli de olsa izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.

Guilietta -pek belli olmasa da- Boğaza nazır bir tepede poz verirken
Bir kere Alfa dediğin kırmızı olmalı aynen yukarıdaki gibi. Renginin +50hp etkisiyle araba durduğu yerde bile gidiyor hissi veriyor (tabi bu foto için lastiği çevirmiş olmamın da etkisi var :)). Aslında dürüst olmak gerekirse ben Giulietta'yı önden çok beğenmiyorum. Alfa, 8C ile başlayan dizayn dilini alt modellere indirirken çok başarılı olamadı. Mito'nun önü kendi sınıfı için güzel(ce) sayılsa da, Giulietta'nın farları bence fazla yuvarlak hatlı kalıyor. Buna yaya çarpışma testlerinde yüksek skor almak adına yükseltilen ön böbrek dizaynı da eklenince ön dizayn uzuuun bir "keşke" derdirtiriyor. Neyse ki yan ve arka dizayn süper. Ben özellikle B sütununun gerisinin dizaynında birçok markanın Giulietta'dan esinlendiklerini görüyorum (Opel Astra, Hyundai i30, yeni Toyota Auris). Selefinden miras kalan cam eşiği hizasına saklanmış arka kapı kolları ve ihtişamlı arka stoplar çok güçlü dizayn elementleri. Arka stopların LED tasarımları da gece çok etkileyici gözüküyor. Fotolardan da anlayabileceğiniz gibi jantlar ve egsozt çıkışı da oralarda bir yerlerde güçlü bir motorun varlığını müjdeliyor.
Yeni yıkanmış her araba güzeldir aslında
Aracın en güzel yüzü bu bence...

İç dizayn
Evet, İtalyan ateşini dış dizaynda görmek kolay ama bana sorarsanız Alfa'ların önemli bir özelliği de keyifli iç mekanlarıdır. Özellikle son 15 yıldaki modellere bakarsanız (147, 156 ve 159) bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Giulietta da bu trendi bence sürdürüyor.
Bazı elementleriyle sürüden ayrılmaktan çekinmeyen ama kullanım zorluğuna yol açmayan bir ön konsol karşılıyor sizi. Yuvarlak klima kontrollerini kitlelerle tanıştıran 156'dan sonra Giulietta da bu güzel geleneği bozmamış. Ortadaki şaltervari düğmeler de sanki bir uçak kokpitinden çıkma gibi. Vites kolu ele iyi oturuyor, vites değiştirmeye teşvik ediyor insanı. Ancak kokpitte herşey toz pembe değil: Direksiyon simidi bence biraz fazla büyük ve 3 kollu olmakla beraber pek çekici bir dizayna sahip değil. Ayrıca iç mekana biraz detaylı bakarsanız özellikle iki koltuk arasında ve kapı içlerinde kalitesi düşük plastikleri görüyorsunuz. Yine de 147'nin zamanında yarattığı premium etki yerine, sınıf ortalamalarında bir kalite hissi var bence. Hatta sizin de karşılaştırmanız için arşivden 147 fotolarımı karıştırıp 2sini yanyana koyuyorum. 147'nin içi (solda) gördüğünüz gibi güzel renk seçimi, yuvarlak havalandırmalar, döşemeli kapı içi, spor direksiyon gibi detaylarla özellikle zamanına göre çok premium duruyor.

Motor ve sürüş özellikleri
Ama Giulietta'nın halefini hiç aratmayacağı bir kalbi var! 1.4 benzinli motor büyükçe bir turboyla çiftleştirilmiş ve 170hp'lik bir canavar çıkmış ortaya. 
Artık Alfa'larda görmeye başladığımız bir özellik de DNA modu. Dynamic/Normal/All-Weather olarak 3 ayrı modda kullanabiliyorsunuz. Ben hiç all-weather'a almadım neredeyse, çünkü Dynamic insanı gerçekten baştan çıkartıyor. Sistemi ona alınca, Giulietta'nın içine sanki cin giriyor. Motor tepkileri inanılmaz hızlanıyor, sanki direksiyon ve süspansiyon da biraz daha sertleşiyor.
Otoyolda hız sınırlarını zorlarken....
Şaka şaka, kontağı çevirdiğinizde Giulietta sizi göstergelere hızlıca bir tam tur yaptırarak karşılıyor.

Motor gerçekten çok güçlü ve aracın yürüyen aksamı bazen bununla başetmekte zorlanıyor. Dynamic modundaki kalkışlarda elektronik sistemlerin çabalarına rağmen ciddi şekilde torque-steering (patinaj sebebiyle ön lastiklerin istem dışı sağa sola kayması) olduğunu gözlemledim.
Motorun sesi maalesef 1.4 olduğunu pek saklayamıyor ancak Alfa mühendisleri egzozla oynayarak arkadan güzel sesler gelmesini sağlamışlar. Vites değişimlerinde ve gazdan ayağı çekince gelen dozunda bir blow off sesi bile mevcut.
6. vitesin de yardımıyla otoyol kullanımında 6lt civarı bir tüketim ortalaması tutturabiliyorsunuz, ancak şehir içinde 10lt civarını kabullenmek zorunda Giulietta sürücüsü. Tabi 170hp'lik benzinli bir arabanın yan etkileri de olmalı...
Ben manuel'ini test etme fırsatı buldum, ancak çift kavramalı TCT şanzımanda da Alfa mühendislerinin iyi iş çıkarttığını referanslardan okuyorum.

Diğer kayda değer noktalar
Giulietta 'nın içi ne dar, ne de geniş; sınıf ortalamalarında. Bagajı da 350lt sınırını aşıyor ve şekli de güzel, o nedenle sorun yaşamazsınız.
Süspansiyon ayarları sportifliği desteklemek üzere nispeten sert yapılmış, ancak bu Mito'da gördüğümüzden daha olgun hissettiren bir sistem, bunu da unutmayalım.

Alınır mı Petrolkafa?
Top Gear'ın dediğini bir daha hatırlatmama gerek yok herhalde. Arabaya meraklı herkes bir ara bir Alfa kullanmalı (hatırlatmadan duramadım). Giulietta o Alfa mı derseniz, neden olmasın derim. Yazıyı kaleme aldığım Kasım 2013'te bu aracın fiyat 63bin TL civarında ve oldukça geniş bir aksesuar paketi olan Distinctive ile geliyor. Çift taraflı klima, envai çeşit elektronik kontrol sistemi, sis farları, 17" spor jant gibi birçok öğe zaten pakette. Bu fiyata bu kadar yüklü, bu kadar sportif ve parasının hakkını veren bir araba piyasada bence yok. Alfa'ların 2. elleri geleneksel olarak çok iyi olmaz ama Giulietta ile bu trendin biraz değişmeye başladığını görüyorum. 

Sahibinden.com'a bakarsanız satılan Giulietta'ların yarıdan fazlası 105hp'lik dizel, ama Giulietta'nın esas ruhunu yansıtan motor bu 170hp'lik olanı. Eğer dizel alacaksanız gidin Golf ya da Megane falan alın kardeşim, Giulietta'nın dizeline o kadar para vermeyin. Giulietta alacaksanız da muhakkak 170hp'lik bu motoru alın. Bana sonra teşekkür edersiniz.

5 yorum:

  1. Kardeş olsak bu kadar ortak noktada birleşirdik herhalde... :) Eline kalemine anlatımına sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, böyle cevaplar almak insanı yazmak için daha da teşvik ediyor. Hele ki konu Alfa olunca :)

      Sil
  2. Güzel paylaşım. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Bu güzel inceleme ve paylaşım için teşekkür ederim. 1.4 TCT sahibi olacağım inşaallah yakında. Araba hazırlanıyor, Aralık başı gibi elimde olur. İzlenimlerimi paylaşırım. Selamlar...

    YanıtlaSil
  4. Yarın 170lik bir araca bakmaya gidiyorum. Yalnız kafama takılan şehiriçi yakıt. Chevroletle kafa kafaya. Daha önce de ona niyetlendim ama bu yüzden vazgeçmiştim. Kullanmış biri olarak şehir içinde yüklenmeden de yakıt yine yüksek mi onu oğrenmek istiyorum.

    YanıtlaSil